İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen “31. İstanbul Caz Festivali”, dünyaca ünlü caz grupları Saint Privat ve Mojo 5’in unutulmaz konserleriyle başladı. Bu yılki festival, müzikseverlere kapılarını açarak kültür ve sanatın büyüleyici dilini yeniden hayatımıza taşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avusturya Konsolosluğu Kültür Ofisi Bahçesi’nde gerçekleştirilen konser öncesi yaptığı konuşmada, şehrin kültür ve sanatla dünya çapında önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulayarak, “İstanbul’un yarattığı her güzellik dünyaya yayılıyor. Bu nedenle İstanbul, negatif hiçbir şeyi hak etmiyor. Şehrimiz, pozitif, iyimser, yaratıcı, üretken, renkli ve kültürel çeşitlilik dolu bir enerjiyi her zaman hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
Sanatın bütün İstanbullulara ulaşması gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Şehrin her noktası çok güzel. Benim iddiam odur ki sanatı bu şehrin her insanının kulağı duymalı, gözü görmeli, eli hissetmeli. O zaman sanat daha itibarlı, daha güzel, daha kapsayıcı olur. Bunu şehrin her noktasına taşımalıyız. Bu konuda tabii ki belediyemiz ve İKSV çok sorumluluk alıyor ve sorumlu davranıyor. Eminim buradaki sanatseverler ve sanatın içindeki insanlar da aynı duyarlılığı gösteriyor. Bu bakımdan yolumuz açık olsun. Birlikte çok güzel işler üretelim.”
CAZ MÜZİĞİN BİR ÜST KATI
Ödül töreninin ardından açıklamada bulunan Nino Varon, cazın dünyada çok özel insanların ilgi duyduğu bir müzik dalı olduğuna dikkati çekerek, “Caz ve klasik, bir profesyonel olarak söylemem gerekirse dünyada müziğin yüzde 10’udur ama bu müzikleri dinleyenler çok kültürlüdür. Yani müziğin bir üst katı diyebiliriz. Böyle bir günde burada olmaktan çok sevinçli, ve gururluyum.” diye konuştu.