SOKAK KÖPEKLERİ KATLEDİLEREK SORUN ÇÖZÜLMEZ! BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ!

0
327

SOKAK KÖPEKLERİ KATLEDİLEREK SORUN ÇÖZÜLMEZ!

BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ!

Bizler de sokaklarımızın çocuklar için, kadınlar için, herkes için tam güvenli olmasını
istiyoruz. Ey iktidar sahipleri bunun yolu “topla öldür” değil, hayvan haklarına saygılı şekilde
“koruma altına al, kısırlaştır, aşıla, güvenli ortamlarda yaşat”tır.
Hiçbir hayvan sever, yaşam hakkı savunucusu bırakın köpekler insanlara saldırsın demiyor.
Köpek popülasyonu tabi ki kontrol altında olmalı. Bunun yegâne yolu etkin kısırlaştırma
yöntemidir.
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan talimat verdi; Adalet Bakanının ifadesine göre “Tarım
ve Orman Bakanlığı; İçişleri Bakanlığı; Adalet Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı” Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik için düzenleme yaptı.
TBMM’ye sunulduğu bildirilen yeni düzenlemeye göre “sokak köpekleri belediyeler
tarafından toplanacak, bir ay süre içinde sahiplenilmesi beklenecek, sahiplenilmeyenler ise
uyutulacak; daha açık bir ifadeyle öldürülecek.”
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. Maddesi “Sahipsiz veya güçten düşmüş
hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine
götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak
müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve
rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları
esastır.” diyor. Öldür demiyor. Aşıla diyor, kısırlaştır diyor, rehabilite et diyor, yaşat diyor.
Yasada değişiklik yaparak sokak köpeklerini toplu katliamlarla yok etmek istiyorlar; meselenin özeti
budur. Hiçbir canlının yaşam hakkı elinden alınamaz. Bunun adı vahşettir! Bunun adı cinayettir. Siz
bunu yaparsanız sokak hayvanlarına işkence edenlere, öldürenlere; kısmen bile ola bu nedenle ceza
verilenlere ne diyeceksiniz? Onlardan ne farkınız kalacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı iktidar temsilcileri “sahipsiz köpekler ile ilgili sorunun
kısırlaştırma ile çözülemediğini” belirten ifadeler kullanıyorlar ve toplu köpek katliamına toplumsal
zemin hazırlamaya çalışıyorlar. Bu doğru değil!!!
Türkiye’de toplam belediye sayısı 1389’dur ve bu sayı içinde ancak 237 belediyenin hayvan barınağı
vardır. Belediyelerin büyük çoğunluğu kısırlaştırma yapmamıştır. Hayvan barınağı açmamıştır.
Gerçekler böyleyken toptancı ve doğru olmayan bir yaklaşımla “sorunun kısırlaştırma ile
çözülemediği” söylemine sarılmak toplumu yanıltmaktır, kandırmaktır!
Kanuna rağmen, etkin kısırlaştırma yapmayarak görevini yerine getirmeyen belediyeler, köpek üretim
çiftlikleri, legal illegal üretim pazarı, bunlara karşı yaptırım yapmayan iktidar… Bunlar gibi insan
kaynaklı sorunların çözümünü talep etmek yerine sokaktaki büyük çoğunluğu zararsız dostlarımızın
öldürülmesini talep etmek yâda öldürülmelerine karşı mücadele edenleri hedef almak en hafif tabirle
vicdansızlıktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz istiyoruz ki, barınaklara alınan tüm hayvanlarımız
sahiplenilsin. Özellikle hayvan severlerimizin bu süreçte barınaktaki köpekleri
sahiplenerek daha fazla sorumluluk alacaklarına inanıyoruz. Eğer bunu başarabilirsek,
bir sonraki adıma da ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu anlayıştan gerçekçi bir çözüm çıkmayacağı açıktır. Hayvan severler zaten tüm zamanlarda
sokak hayvanlarını olanakları ölçüsünde sahipleniyorlar. Dört milyon sokak köpeğinin

sahiplenilmesini beklemek, sonunda “eh ne yapalım hayvanseverler duyarlı davranmadı”
diyerek katliam aşamasına geçmek eyleminizi haklı ve meşru kılmayacaktır!
Şimdiye kadar siyasi iktidar ve çok sayıda belediye sokak köpekleri ile ilgili yapması
gerekenleri yapmadı; şimdi sorumluluklarını örtbas etmek için “öldür, yok et” yöntemine
başvurmak istiyorlar. Hani nerede hayvan hakları? Hani nerede din, iman? Nerede
vicdan?
Buradan AKP iktidarına ve tüm belediyelere önerilerimizi de iletmek istiyoruz!
 Tüm belediyeler 2024 yılı içinde kendi bölgelerindeki sokak hayvanı popülasyonunu
ön görerek standartlara uygun barınaklar inşa etmeli; yeter sayıda veteriner hekim ve
diğer personel istihdam etmelidir.
 Barınaklarda veterinerler ve belediyenin hayvan sever gönüllüleri hizmet vermelidir.
Barınaklar çalışanlar için sürgün yeri olmamalıdır.
 Merkezi bütçeden, belediye bütçelerinden sokak hayvanlarının barınak, sağlık
giderleri ve beslenme giderlerini karşılamak için fon oluşturulmalıdır. Belediyeler
bünyesindeki fonlara hayvan severlerin bağışta bulunmaları mümkün olabilmelidir.
 Sahipsiz sokak hayvanları sokaklardan alınarak standartlara uygun barınaklarda
kısırlaştırma, aşılama, rehabilitasyon işlemlerine tabi tutulmalı; rutin bakım ve
beslenme ihtiyaçları karşılanmalıdır.
 Barınaklar, aynı zamanda sahiplendirme, takip ve denetim işlemlerinin merkezi
olmalıdır.
 Sokak hayvanlarının ticari meta haline getirilmesi, alınıp satılması yasaklanmalıdır.
Bu bağlamda ağır cezai uygulamalar olmalıdır.
 Hayvanlar üzerindeki sömürüye, türcülüğe, istismara, şiddete, işkenceye karşı
mücadele edilmeli; hayvanlara karşı işlenen suçların cezaları ağırlaştırılmalı;
hafifletici neden uygulamasına son verilmelidir.

AKP iktidarının her konuda olduğu gibi, bilimi, konunun uzmanlarını dinlemeden, “Ben
yaptım oldu” tutumuna bir kez daha tanık oluyoruz. Bu tutumu reddediyoruz!
Bizler bir taraftan sokaklarımızın güvenli olmasını isterken; aynı zamanda sokak
hayvanlarının hayvan haklarına uygun olarak yaşamlarını sürdürebilmeleri için “yasa
değişikliği sürecinin” takipçisi olmaya devam edeceğiz! 02.06.2024
ESKİŞEHİR EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz