Ankara kulislerinde son günlerde eski Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü Furkan Torlak üzerinden yürüyen tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Gazeteciler Cem Küçük ve Şamil Tayyar’ın açıklamaları, kamuoyunda “gizli tanık ifadeleri” ve “uyuşturucu testi” tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Gazeteci Cem Küçük, katıldığı bir televizyon programında, Furkan Torlak’a yönelik olarak uyuşturucu testine tabi tutulması gerektiğini savunmuş, bu çağrı kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Küçük’ün bu çıkışı, hukuki bir süreçten ziyade kamuoyuna dönük bir sorgulama olarak değerlendirilmişti.
Bu açıklamaların ardından Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla tartışmayı daha da derinleştirdi. Tayyar, son iki gündür yoğun bir telefon trafiği yaşadığını belirterek, kendisine en sık yöneltilen sorunun “Kim bu?” olduğunu ifade etti. Açıklamasında, söz konusu kişinin kimliğine dair yanıtın gizli tanık ifadelerinde yer aldığını ileri süren Tayyar, bu tutanakların kısa süre içinde dosyaya gireceğini ve kamuoyunun bilgisine sunulacağını iddia etti.
Tayyar ayrıca, aylar sonra yapılacak olası bir uyuşturucu testinin hukuki ve fiilî anlamını sorguladı. Uyuşturucu maddelerin vücuttan belirli bir süre sonra atıldığını vurgulayan Tayyar, bu nedenle geç yapılacak testlerin “kanıt değeri” taşıyıp taşımayacağı sorusunu gündeme getirdi.
Öte yandan, şu ana kadar Furkan Torlak hakkında herhangi bir adli suçlama, kesinleşmiş bir yargı kararı ya da resmî bir soruşturma sonucu kamuoyuna açıklanmış değil. Tartışmalar, gazetecilerin yorumları ve siyasi isimlerin sosyal medya paylaşımları üzerinden sürüyor.
Hukuk çevreleri, bu tür iddiaların somut delillerle desteklenmeden kamuoyunda kesin hüküm gibi sunulmasının masumiyet karinesi açısından sorunlu olabileceğine dikkat çekiyor. Dosyaya gireceği iddia edilen belgeler ve gizli tanık ifadeleriyle ilgili resmî makamların nasıl bir adım atacağı ise merakla bekleniyor.



