GIDA FİYATLARINDA GERÇEK TABLO: RESMİ VERİ DÜŞÜYOR, MUTFAK PAHALILIĞI SÜRÜYOR
Türkiye’de açıklanan son veriler gıda enflasyonunda yavaşlama sinyali verse de, mutfak harcamaları haneler için hâlâ en büyük ekonomik yük olmaya devam ediyor. TEGE’nin Kasım ayı raporunda aylık gıda enflasyonu %1,14 olarak hesaplandı. Bu oran son aylara göre yavaşlama anlamına gelse de, temel ürünlerdeki yıllık artış hâlâ yüksek seviyelerde.
TÜRK-İŞ’in mutfak enflasyonu çalışması ise tabloyu daha da çarpıcı hale getiriyor. Bir ailenin aylık temel gıda sepeti üzerinden yapılan hesaplamada yıllık artış %45’e ulaştı. Bu da dar gelirli hanelerin günlük yaşamda hissettiği pahalılığın resmi ortalamanın oldukça üzerinde olduğunu gösteriyor.
TÜİK’in “gıda ve alkolsüz içecekler” kategorisinde açıkladığı yıllık artış %27,44 seviyesinde. Ancak uzmanlar, market–hal fiyat farkı, tedarik maliyetleri ve perakende kâr marjları nedeniyle tüketicinin karşılaştığı gerçek fiyatların bu oranı çoğu zaman geride bıraktığını söylüyor.
Son aylarda özellikle süt ürünleri, peynir, yağ, et, bakliyat ve sebze–meyve fiyatlarında belirgin bir oynaklık yaşanıyor. Birçok üründe yıllık bazda düşüş görülmezken, bazı temel kalemlerde artış kesintisiz devam ediyor.
Gıda fiyatlarındaki bu tablo, yaklaşan asgari ücret görüşmelerine de doğrudan etki ediyor. Ekonomistler, işçi kesiminin neden resmi enflasyonun üzerinde bir artış talep ettiğini, “Resmi rakamlar düşse bile mutfak masrafı düşmüyor” sözleriyle özetliyor.
Hanelerin bütçesinde gıda harcamalarının payının yüksek olması, her fiyat artışının alım gücünü doğrudan zayıflatmasına neden oluyor. Bu nedenle sendikalar, yeni asgari ücret belirlenirken gıda enflasyonunun ayrı bir kriter olarak değerlendirilmesini istiyor.



