ABD’de uzun süredir devam eden Halkbank davasında mahkemenin son kararı, hem ekonomi hem diplomasi çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Yüksek Mahkeme’nin yargı sürecinin devamına onay vermesi, Türkiye açısından yeni bir diplomatik sınav olarak değerlendiriliyor.
Kararın ardından piyasalar haftaya temkinli başladı. Dövizde kısa süreli dalgalanmalar yaşanırken, borsa açılışında bankacılık hisselerinde düşüş gözlendi. Uzmanlar, kararın doğrudan ekonomik yaptırım anlamına gelmediğini ancak yabancı yatırımcı algısında geçici bir tedirginlik yaratabileceğini belirtiyor.
Ekonomi yönetimi cephesinden gelen ilk açıklamalarda, Türkiye’nin hukuki süreci yakından izleyeceği ve finansal istikrarın korunması için gerekli adımların atılacağı vurgulandı.
Siyaset çevrelerinde ise kararın, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir denge arayışını zorunlu kılacağı yorumları öne çıktı.
Uzmanlara göre, sürecin seyri sadece mahkeme kararlarıyla değil; aynı zamanda iki ülkenin önümüzdeki dönemdeki diplomatik temaslarının tonu ve ekonomik diyalog kanallarının açık kalıp kalmamasıyla da şekillenecek.
️ Pazarola Yorumu
Halkbank davası, yalnızca bir hukuk süreci değil; iki ülke arasındaki güvenin sınandığı bir vitrin haline geldi. Ekonomik verilerin ötesinde, bu karar aslında “iletişim dili”nin gücünü test ediyor.
Türkiye, bundan sonraki adımlarında hem uluslararası hukuk zemininde kararlılığını korumalı hem de iç piyasada güven duygusunu diri tutmalı. Çünkü ekonominin en kırılgan noktası rakamlarda değil, beklentilerde gizli.




