Perşembe, Kasım 21, 2024

İnsanlığın karbonhidrat aşkının sırrı çözüldü! Yüz yıl öncesine dayanıyor

en çok okunanlar

Eski insanların devasa biftekler ve diğer et parçalarıyla beslendiği yönündeki yaygın klişe, büyük bir beynin gelişimini desteklemek için gerekli olan protein ağırlıklı bir diyet fikrinin gelişmesine yardımcı oldu.

Ancak son yıllardaki arkeolojik kanıtlar bu görüşü çürütüyor ve insanların çok eskiden karbonhidratlara karşı bir tat geliştirdiğini, dişlerde bulunan bakterilerin analiz edilmesiyle tespit edilen yumru kökler ve diğer nişastalı yiyecekleri kavurduklarını öne sürüyor.

GENİN EVRİM SÜRECİ İZLENDİ

Science dergisinde yayınlanan araştırma, erken karbonhidrat yüklü diyetler için ilk kalıtsal kanıtı sunuyor. Bilim insanları, vücudumuzun enerji için kullanabileceği basit şekerlere parçalayarak nişastayı daha kolay sindirmemizi sağlayan bir genin evrimini izlediler. Çalışma, bu genlerin tarımın ortaya çıkmasından çok önce kopyalandığını ortaya koydu.

Bu yayılmanın, türümüz Homo sapiens’in veya Neandertallerin ayrı bir insan soyu olarak ortaya çıkmasından çok daha önce, yüz binlerce yıl öncesine kadar uzandığı tahmin ediliyor.

AYM1 GENİ 68 ANTİK İNSANDA GÖRÜLDÜ

Farmington’daki Jackson Laboratuvarı ve New York eyaletindeki Buffalo Üniversitesi’nde bulunan araştırmacılar, 68 antik insanın genomlarını analiz etti. Çalışma ekibi, insanların ağızda amilaz enzimini üreterek kompleks karbonhidrat nişastasını tanımlamasını ve parçalamaya başlamasını sağlayan AMY1 adlı bir gene odaklandı. Amilaz olmadan insanlar patates, makarna, pirinç veya ekmek gibi yiyecekleri sindiremezdi.

Günümüzde insanlar bu genin birden fazla kopyasına sahiptir ve sayı kişiden kişiye değişir. Ancak, genetikçilerin bu genlerin sayısının nasıl ve ne zaman arttığını bir araya getirmesi zor olmuştur – bu, nişasta yemenin insan sağlığı için ne zaman avantajlı hale geldiğinin bir yansımasıdır.

“ÇOĞALMANIN NE ZAMAN GERÇEKLEŞTİĞİNİ ARAŞTIRIYORUZ”

Araştırmanın ilk yazarı olan Jackson Laboratuvarı’nda yardımcı hesaplama bilimcisi olan Feyza Yılmaz konuya dair “Cevaplamaya çalıştığımız asıl soru, bu çoğalmanın ne zaman gerçekleştiğiydi. Bu yüzden antik genomları incelemeye başladık. Önceki çalışmalar, AMY1 kopya sayıları ile tükürüğümüzde salgılanan amilaz enzimi miktarı arasında bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Bunun tarımın ortaya çıkışıyla örtüşen bir olay olup olmadığını anlamak istedik.” dedi.

GENETİK BİR FIRSAT

Ekip, 45.000 yıl kadar önce, yaşam tarzları tarımdan önce olan avcı-toplayıcıların ortalama dört ila sekiz adet AMY1 kopyasına sahip olduğunu buldu; bu da Homo sapiens’in, mahsullerin evcilleştirilmesinin insan diyetini şekillendirmesinden çok önce nişastaya karşı bir zevke sahip olduğunu gösteriyor.

800 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR

Araştırma ayrıca AMY1 geninin kopyalanmasının Neandertaller ve Denisovalıların genomlarında bulunduğunu ortaya koydu. Denisovalılar, 2010 yılında keşfedilen ve hakkında nispeten az şey bilinen soyu tükenmiş bir hominindir . Çalışmaya göre, üç insan türünde genin birden fazla kopyasının bulunması, farklı soylar ayrılmadan önce bunun ortak bir ata tarafından paylaşılan bir özellik olduğunu düşündürmektedir.

Bu bulgu, arkaik insanların 800.000 yıl kadar önce bile birden fazla AMY1 kopyasına sahip olduğunu gösteriyor.

- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -spot_img
en son okunanlar

Zencefil, zerdeçal ve sarımsak! Doğal antibiyotikler kışın hastalıklardan koruyor

Kış aylarının gelmesiyle havalar soğumaya başlıyor. Bu dönemde hastalıklardan korunmanın yolu ise beslenme alışkanlığından geçiyor. Beslenme ve Diyetetik Bölümü Uzmanı Uzm. Dyt. Ecem Fidan, kışa sağlıklı bir başlangıç yapmak için doğru beslenme ve bağışıklık güçlendirme yöntemlerini anlattı.
- Advertisement -spot_img

More Articles Like This

- Advertisement -spot_img